Uzun zaman oldu gunlugume zaman ayirmayali. Bir gun mutlaka bir seyler yazmaliyim dedigim gunun uzerinden epey zaman gecmis. Dun markete gitmis ve yine beni kendine ceken o egzotik meyve, sebze reyonundan gecmistim. Gorduklerimden yalnizca bir kacinin fotografini cekebildim. Fiyatlari uzak ulkelerden gelmeleri sebebiyle bayagi tuzlu sayilabilir.
Siyah rengine yakin biraz koyu mor gibi havuc ve sari havuc. Cep telefonu ile cekildigi icin renkler aslina uygun cikmamis.
Siyah nar ve tanesi 4 euroya yakin!
Ilk bakista bibere benzeyen domatesler!
Taptaze patlicanlar
Yesil ve sari minicik sirinmi sirin kabaklar! Son zamanlarda bebek sebzeler hayli revacta!
Karnabaharlarin uzerine sanki mor boya puskurtulmus. Ben yakindan inceledim boya falan yok, dogal hali?
16.4.11
19.4.10
Antil pastası (Bolo di Cashupete)
İş arkadaşım Alcidra'yı kırmayarak (kendisi Antil asıllıdır) ülkesine ait olan keki günlüğüme eklemeye karar verdim. Bu kek özel günlerde hazırlanırmış onların memleketinde. Ailece yapılan kutlamaların vazgeçilmeziymiş.
Kek için;
250 gr tereyağ
250 gr şeker
5 yumurta
250 gr un
yarım paket kabartma tozu
yarım paket vanilya şekeri
1 çay kaşığı vanilya aroması
1 çay kaşığı limon aroması
1 çay kaşığı badem aroması
Ara ve üst harcı için;
250 gr tuzsuz kavrulmuş robotta çekilmiş cashew/kaju çerez
250 gr şeker
180 ml su
yarım kutu condensend süt (şekerli, 200 gr)
200 ml yoğunlaştırılmış sıvı kahve sütü (Tr de var mıdır?)
1 kaşık tereyağ
fiske tuz, 1 çay kaşığı badem aroması
Kek malzemeleriyle alıştığınız tarzda keki pişirin.
Harcın hazırlanışı:
Şeker ve suyu ocağa koyup iyice koyulaşana kadar pişirin.
Condensend süt ve kahve sütünü ekleyip ağır ateşte açık kahverengi renk alana kadar pişirin
Karameli ocaktan alıp cashew çerezi, badem aromasını, yağı ve bir fiske tuzu ekleyip karıştırın ve soğumaya bırakın.
Keki ikiye bölüp alt katına karamelli karışımın 1/3 ünü sürün. Kekin üst katını yerleştirin.
Karamelli karışım cıvık kıvamsız ise tekrar ocakta katılışıncaya kadar pişirin. Karameli ılıkken kekin üzerine sıvayın/dökün. Akşamdan yaptıysanız sabaha kadar beklettiğinizde karamel donmuş olacaktır.
Kekin üzerini birkaç kaju tanesi ya da başka bir şeyle süsleyebilirsiniz.
Afiyet olsun.
16.9.09
Jamie`den "Tatlı patatesli ve sucuklu corba"
Fotograf cep telefonu ile cekildi elimde de baska olmadigi icin kusura bakmayin!
2008 kasim ayi Delicios dergisinde Jamie`nin tarifini kendime gore degistirerek uygulamistim. Ramazanda bu corbanin pek uygun olmadigini dusunerek daha sonra yayimlamaya karar verdim. Dergide tatlı patates yerine bal kabagi kullanilabilecegi yaziyordu. Sicakligini biraz bastirmak icin de yogurtla yenebilecegi belirtilmisti. Evde ne tatlı patates ne de kabak vardi, ben de bildigimiz patates kullanmistim. Corbayi topu topu iki kez yaptim ve her seferinde yine normal patates kullandim. Bu corbayi orijinal tarifi ile denemeyi cok isterdim.
Ayrica kori bu corbaya cok yakisiyor. Corbanin icerisinde sucuk kullanildigi icin baharat kullaniminda asiriya kacmamak lazim. Istenirse sucuk miktari azaltilabilir ve kaliteli olursa corbanin tadinda mutlaka bir fark olacaktir. Benim burada kullandigim (reklam olmasin) tek marka vardir ondan baskasini kullanmam. Turkiye`de sucuklarin cok yagli oldugunu dusunursek biraz dikkatli kullanmakta fayda var!
Malzemeler:
2 kasik hakiki zeytinyagi
2 adet kup kup dogranmis havuc
2 dal dogranmis kereviz sapi
2 adet dogranmis orta buyuklukte kuru sogan
2 dis dogranmis sarimsak
800 gr dogranmis tatlı patates
200 gr dilimlenmis sucuk
bir kucuk bag ince dogranmis maydanoz
1 cay kasigi tepeleme dolu kori
2 adet tavuk ya da sebze bulyon (ben et suyu kullandim)
Tencereye yagi koyup soganlari kavurun. Tum dogranmis olan malzemeleri ve koriyi de ekleyip tahta kasikla karistira karistira kavurmaya devam edin. 10 dakika kadar, kisik ateste, tencerenin kapagi yari acik sekilde pismeye birakin.
Bulyonlari 1,8 l kaynamis suda eritip sebzelerin uzerine dokun. Sebzeler pisince atesten alin. Tuzunu, biberini ilave edin. Sucuk baharatli oldugu icin baharat secimi size kalmis bir sey.
Corbayi mikserle pure haline getirin. Kirmizi biberle susleyerek servis edin.
(is yerindeyim ve bunlari yazarken etrafimda su anda bir ari dolaniyor, sag salim bitiririm insaallah! eyvah klavyeye dadandi, 1 dakika ben onu pencereden ucurup geliyorum!)
26.1.09
Merhaba
Şennur ablacığımın yorumu ve biraz önce okuldan eve gelen oğlumun serzenişi üzerine, kabak tadı veren bir önceki yazımdan kurtulayım, şartlar ne olursa olsun güzelliğinden zerafetinden ödün vermeyen, yolda yürürken beni kendine doğru çeken bu gül ile herkese sıcak bir merhaba diyeyim istedim. Ne uzun cümle oldu altı üstü bir merhaba diyecektim. Bugünlerde dünyamızda ve ülkemizde yaşanan her türlü felaket hepimizi üzüyor. Biraz olsun karamsar cümlelerden kurtulmak istedim.
Artık çalıştığım için (ücretli) günlüğüme zaman ayıramıyorum (hem çalışıp hem günlüğüne zaman ayıranlara gıpta ediyorum). Hamur işi ve tatlılara paydos dedik. Eşimin kilo sorunu olduğu için ekmeğine diyet yağ sürdük! Fakat oğlum ve ben şikayetçiyiz bu durumdan! Biraz önce " anne; güzel tatlar yapmanın zamanı gelmedi mi ?" diye cümle kurdu. Bazen bir şeyler yapıyorum fakat ya fotoğraf çekmiyorum ya da nasıl yaptığımı unutuyorum. Mesela geçenlerde Jamie' den uyarladığım bir çorba yaptım. Çorba beğenildi fakat fotoğraf çekmeye gelince yan çiziyorum! Makina olmasaydı "ay makinam yok " derdim. Bir dahaki sefere çorbanın tarifini ve yaptığım değişiklikleri tembellik etmeden yazayım.
Bu arada onca yoğunluğun içinde haftada iki saat kendime zaman ayırmaya gayret gösteriyorum. Kadınlar klubünde keçe yapımını ve mandala tekniği ile nakışı öğrenmiştik. Şimdi örgü günlerindeyiz. Herkes ne isterse onu örüyor. Ben çorap örmesini öğreniyorum. Aslında biliyorum biraz ama Hollandalı arkadaşların tekniği daha farklı. Onlar topuk kısmını daha güzel örüyor. Geçen hafta kıvıramadım işi. Bu hafta inşaallah beceririm.
Nerden nereye atladım. Vefalı Şennur ablacığım fırsat buldukça günlüğümü güncellemeye çalışacağım. Kimseyi ziyaret edemesem de yüreğim sizinle. Teşekkür ederim yorumun için.
Not: Fotoğraf cep telefonu ile çekilmiştir.
Artık çalıştığım için (ücretli) günlüğüme zaman ayıramıyorum (hem çalışıp hem günlüğüne zaman ayıranlara gıpta ediyorum). Hamur işi ve tatlılara paydos dedik. Eşimin kilo sorunu olduğu için ekmeğine diyet yağ sürdük! Fakat oğlum ve ben şikayetçiyiz bu durumdan! Biraz önce " anne; güzel tatlar yapmanın zamanı gelmedi mi ?" diye cümle kurdu. Bazen bir şeyler yapıyorum fakat ya fotoğraf çekmiyorum ya da nasıl yaptığımı unutuyorum. Mesela geçenlerde Jamie' den uyarladığım bir çorba yaptım. Çorba beğenildi fakat fotoğraf çekmeye gelince yan çiziyorum! Makina olmasaydı "ay makinam yok " derdim. Bir dahaki sefere çorbanın tarifini ve yaptığım değişiklikleri tembellik etmeden yazayım.
Bu arada onca yoğunluğun içinde haftada iki saat kendime zaman ayırmaya gayret gösteriyorum. Kadınlar klubünde keçe yapımını ve mandala tekniği ile nakışı öğrenmiştik. Şimdi örgü günlerindeyiz. Herkes ne isterse onu örüyor. Ben çorap örmesini öğreniyorum. Aslında biliyorum biraz ama Hollandalı arkadaşların tekniği daha farklı. Onlar topuk kısmını daha güzel örüyor. Geçen hafta kıvıramadım işi. Bu hafta inşaallah beceririm.
Nerden nereye atladım. Vefalı Şennur ablacığım fırsat buldukça günlüğümü güncellemeye çalışacağım. Kimseyi ziyaret edemesem de yüreğim sizinle. Teşekkür ederim yorumun için.
Not: Fotoğraf cep telefonu ile çekilmiştir.
21.11.08
Dev Kabak
Bir ara haberlerde yarım tonluk kabak üretildiğini duyunca kulaklarıma inanamamıştım. Bugün Makro ( Türkiye'de Metro) markette yarım tona yakın dev kabağı görünce duyduklarıma inanmak zorunda kaldım! Biraz küçük olanının fiyatı KDV hariç 190 euro (2o0 euro).
Sapsarı sakız kabaklarını da ilk kez gördüm. Daha önce rastlamadığım çok ilginç tropikal meyvelere de hayretle bakakaldım! Fotoğraf cep telefonu ile kaydedildiğinden biraz bulanık çıktı.
24.10.08
Badem Pare
Ben bu tarifte hazır teneke kutularda satılan pudra şekerli badem tozu kullandım. Asya ülkelerine ait marketlerde bu ürünü bulabilirsiniz. Salep gibi hazırlanıp sıcak olarak içilen, Faslıların da şarbat dedikleri bir tür içecek için kullanılan hazır karışım.
Malzemeler:
4,5 su bardağı un
200 gr. margarin (tereyağı kullandım)
2 su bardağı pudra şekeri
4 yumurta
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1 su bardağı toz badem
Şerbeti için:
5 bardak su
5 bardak şeker
1 dilim limon
Yumuşamış margarini mikserle 3 dk. çırpıyoruz. Mikseri en düşük seviyeye indirip pudra şekeri ilave ediyoruz. Unu karıştırma kabının içine döküyoruz. Ortasını havuz şeklinde açıp unun üzerine toz bademi, kabartma tozunu ve vanilyayı serpiştiriyoruz. Havuzun ortasına köpürttüğümüz yağı alıyoruz. Üzerine sürmek için yumurtanın bir tanesinin sarısını ayırıp geri kalanı yağın içine kırıyoruz. Yağla yumurtayı karıştırıp unu da üzerine alıp hamuru kulak memesinden az yumuşak kıvama gelinceye kadar yoğuruyoruz. Şekiller verip tepsiye diziyoruz. Hamurun üzerine ayırmış olduğumuz yumurta sarısının içine bir kaşık kadar sıvıyağ koyup fırça yardımıyla sürüyoruz.
Önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında badem pareler kızarana dek pişiriyoruz.
Şerbetin hazırlanışı
Suyu, limonu, toz şekeri bir tencereye koyup ocağın altını yakıyoruz. Şerbet 3-4 dakika kaynadıktan sonra tatlımız fırından çıktığı anda kaynar şekilde üzerine gezdiriyoruz.
Tatlının şerbetini iyi çekmesini istiyorsak üzerine kapak kapatabiliriz.
Kaynak: Oktay Aymelek
23.9.08
Baba tatlısı
2 yumurta
200gr. un
75 gr. margarin (erimiş, ben tereyağı kullandım)
1 yemek kaşığı toz şeker
2 silme tatlı kaşığı toz maya
2 çay bardağı ılık süt
1 paket vanilya
şurup için:
2,5 su bardağı su
2 bardak şeker
1 tatlı kaşığı limon suyu
Şurup için şekeri 10 dakika kaynatın. Limon suyunu ekledikten 1 dakika sonra ateşten alın. Mayayı ılık sütte eritin. Unu geniş bir kaba koyun, ortasını çukurlaştırın, mayalı sütü bu çukura dökün. Bir miktar unu sütün üzerine serpiştirip 10 dakika bekletin. Şeker ve yumurtayı çırpın. Erittiğiniz margarini ekleyin. Tüm malzemeyi tahta bir kaşıkla karıştırın. Düzgün bir hamur elde edin. Üzerini nemli bir bezle örterek tekrar 10 dakika bekletin. İyice yağlanmış kalıpları hamurla doldurun. Hamur iki katı kabarınca önceden ısıttığınız 180 derecelik fırında yaklaşık 30 dakika pişirin. Fırından çıkardığınız tatlıları 5 dakika beklettikten sonra soğuk şerbetin içine atın. Şerbetini çektikten sonra tabağa alıp istediğiniz şekilde süsleyerek servis edin.
Not: Kullandığım kalıp ortası delik özel şambaba tatlısı kalıplarıdır.
Kaynak: Emin değilim ama Hürriyet gazetesi eki olabilir!
200gr. un
75 gr. margarin (erimiş, ben tereyağı kullandım)
1 yemek kaşığı toz şeker
2 silme tatlı kaşığı toz maya
2 çay bardağı ılık süt
1 paket vanilya
şurup için:
2,5 su bardağı su
2 bardak şeker
1 tatlı kaşığı limon suyu
Şurup için şekeri 10 dakika kaynatın. Limon suyunu ekledikten 1 dakika sonra ateşten alın. Mayayı ılık sütte eritin. Unu geniş bir kaba koyun, ortasını çukurlaştırın, mayalı sütü bu çukura dökün. Bir miktar unu sütün üzerine serpiştirip 10 dakika bekletin. Şeker ve yumurtayı çırpın. Erittiğiniz margarini ekleyin. Tüm malzemeyi tahta bir kaşıkla karıştırın. Düzgün bir hamur elde edin. Üzerini nemli bir bezle örterek tekrar 10 dakika bekletin. İyice yağlanmış kalıpları hamurla doldurun. Hamur iki katı kabarınca önceden ısıttığınız 180 derecelik fırında yaklaşık 30 dakika pişirin. Fırından çıkardığınız tatlıları 5 dakika beklettikten sonra soğuk şerbetin içine atın. Şerbetini çektikten sonra tabağa alıp istediğiniz şekilde süsleyerek servis edin.
Not: Kullandığım kalıp ortası delik özel şambaba tatlısı kalıplarıdır.
Kaynak: Emin değilim ama Hürriyet gazetesi eki olabilir!
1.7.08
Pudding
Bir yıl önce yaptığım bir tatlı. Avrupa kupası maçını hatırlattı bana :(
Doğum günümde eşim bir fotoğraf makinası hediye etti. İnşaallah bundan sonra (vakit bulabilirsem) güzel fotoğraflar çekebileceğim...
4 kaşık nişasta
4 kaşık şeker
6 kaşık süt
400 ml. hindistancevizi sütü
tarçın
Bütün malzemeyi mikserle çırpın. Kısık ateşte karıştıra karıştıra pişirin. Ocağı iyice kısıp karışım katılaşıncaya kadar karıştın. Ocaktan alıp tekrar çırpın. Kaselere doldurup buzdolabına yerleştirin. Servisden önce tarçın serpin. Ben tarçınlı şekerle süslemiştim.
Afiyet olsun.
18.5.08
Biber dolması
Oğlumun cep telefonu ile çekmiştik bu yemeği de bir zamanlar! Sağ alt köşeye bakılırsa ne kadar uzun zaman önce yaptığım anlaşılıyor. Artık onun telefonu ile de çekemiyorum. Bu durum benim hiç hoşuma gitmiyor. Fotoğraf makinasına bir türlü sıra gelmiyor. Daha önce de bahsettiğim gibi evdeki ne kadar alet varsa arka arkaya bozuluyorlar. En son bilgisayar ekranımız bozuldu. İyiki eski bilgisayarın ekranını atmamışım. İşe yaramıyor artık modası geçti, kocaman yer kaplıyor diye düşünüyordum! Çok iyi olmasa bile orta halli bir fotoğraf makinası alsam hiç fena olmayacak!
Bu tarifi de yine "Fas Mutfağı" adlı kitaptan aldım. Kitapta verilen ölçüler bana çok fazla geldiği için tarifi göz kararı yaptım. Bizim damak zevkimize uygun olmadığını düşündüğüm baharatları listeden çıkardım. İlk defa kalın dolmabiberlerden dolma yaptım. Aşağıya esas tarifi yazacağım, isteyen ölçüleri kendine göre ayarlayabilir. Tarifte kabak ve domates de dolduruluyordu ama ben sadece biber kullandım. İç malzeme de çok fazla geldi. Kalan içi de daha sonra pilav niyetine tükettik.
4 domates, 4 kabak, 4 adet etli dolmalık biber (sadece biber kullandım)
2 domates
2 kaşık zeytinyağı
1 doğranmış soğan
2 diş ezilmiş sarmısak
yarım çay k. zencefil
yarım çay k. tarçın (kullanmadım)
1/4 çay k. karabiber
500 gr. kıyma
2 kaşık doğranmış maydanoz
1 kaşık doğranmış kişniş (1 ç.k. toz kişniş kullandım)
2 ç. kaşığı doğranmış taze nane yaprağı
55 gr. kırık pirinç (normal pirinç kullandım)
Sos için:
1 büyük domates
1 kaşık zeytinyağı
1 rendelenmiş soğan
1 diş ezilmiş sarmısak
yarım ç.kaşığı biber
1/4 ç.k kimyon
2 kaşık salça
1 kaşık şeker
1 kaşık limon suyu
Bu tarifi de yine "Fas Mutfağı" adlı kitaptan aldım. Kitapta verilen ölçüler bana çok fazla geldiği için tarifi göz kararı yaptım. Bizim damak zevkimize uygun olmadığını düşündüğüm baharatları listeden çıkardım. İlk defa kalın dolmabiberlerden dolma yaptım. Aşağıya esas tarifi yazacağım, isteyen ölçüleri kendine göre ayarlayabilir. Tarifte kabak ve domates de dolduruluyordu ama ben sadece biber kullandım. İç malzeme de çok fazla geldi. Kalan içi de daha sonra pilav niyetine tükettik.
4 domates, 4 kabak, 4 adet etli dolmalık biber (sadece biber kullandım)
2 domates
2 kaşık zeytinyağı
1 doğranmış soğan
2 diş ezilmiş sarmısak
yarım çay k. zencefil
yarım çay k. tarçın (kullanmadım)
1/4 çay k. karabiber
500 gr. kıyma
2 kaşık doğranmış maydanoz
1 kaşık doğranmış kişniş (1 ç.k. toz kişniş kullandım)
2 ç. kaşığı doğranmış taze nane yaprağı
55 gr. kırık pirinç (normal pirinç kullandım)
Sos için:
1 büyük domates
1 kaşık zeytinyağı
1 rendelenmiş soğan
1 diş ezilmiş sarmısak
yarım ç.kaşığı biber
1/4 ç.k kimyon
2 kaşık salça
1 kaşık şeker
1 kaşık limon suyu
- Dolmalık biberleri ikiye bölelim. Domateslerin kabuklarını soyup yuvarlak yuvarlak dilimleyelim ve bir kenarda bekletelim.
- Yağı tencereye koyu kızdıralım. Soğanı kavurduktan sonra, zencefil, sarmısak, tarçın, biberi ve daha sonra kıymayı ilave edelim. Biraz kavurduktan sonra 2,5 ml. su, maydanoz, kişniş, nane ve tuzu ilave edip 20 dakika kadar kısık ateşte pişmeye bırakalım. Pirinci ilave edip 10 dakika daha suyunu çekinceye kadar pişirelim.
- Sos için domatesin kabuğunu soyup çekirdeklerini çıkaralım. Domatesi küp küp doğrayalım. Rendelenmiş (1 numaradaki) domateslere ilave edelim. Diğer malzemeleri de ekleyip 125 ml. su ilave edip fırını 180 dereceye ayarlayalım.
- Biberleri hazırladığımız içle dolduralım. Üzerine yarım biberi kapatalım. Dilim domates yerleştirip kürdanla tutturalım. Hazırladığımız sosu döküp, biberlerin üzerini alüminyum folyo ile kapatalım. 50 dakika fırında pişirelim. Folyoyu çıkarıp sosdan kaşık kaşık biberlerin üzerine gezdirelim ve tekrar 10 dakika kadar fırınlayalım. Piştiğini kontrol edip fırından çıkaralım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)