27.9.07

Kabak Çorbası


Oğlum çok yemek seçer. Peyniri tost harici asla ağzına almaz. Çorbayı içerken sordu bu ne çorbası diye. Ben de sütlü çorba dedim. "Hmm...Güzel olmuş, hiç tadı yok" dedi!

Tadı yok=Sade=Nötr=Oğlumun damak zevkine hitab eden tat

Onu bunu katıp karıştırmadığım ve fazla baharat çeşidi kullanmadığım, sade bir çorba olduğu için sanırım hiç tadı yok dedi!

1 kabak
1 soğan
1 diş sarmısak
1 y.k. sıvı yağ
1 y.k tereyağ
2 büyük patates
tuz, karabiber
et suyu (su kullandım)
3 kaşık kadar krem peynir

Soğanı küp küp doğrayın, yağları eritin soğanları hafif pembeleşinceye kadar kavurun. Küp küp doğranmış kabak ve patatesleri ilave edip birkaç dakika daha kavurun. Su ya da et suyunu ilave edin kaynamaya bırakın. Tuzu ve baharatlarını ekleyin. Pişince ocaktan alın krem peynir ekleyin ve el mikseri ile püre haline getirin.

Ben ikinci kez yapışımda havuç ve maydanoz sapları ilave etmiştim o da güzel oldu.

20.9.07

Portakallı Çikolatalı Muffin


1 portakal kabuğu rendesi
250 gr. un
1 paket kabartma tozu
125 gr. şeker
2 yumurta
250 ml. süt
125 gr. eritilmiş tereyağ
100 gr. iri kıyılmış çikolata parçaları

  • Fırını 210 dereceye ayarlayalım.
  • Unu, kabartma tozunu, ve şekeri karıştıralım.
  • Başka bir kapta yumurtaları, sütü ve yağı çırpıp unlu karışıma ekleyelim.
  • Portakal kabuklarını ve çikolata parçalarını da ilave edip karıştıralım (fazla karıştırmayın, kek lastik gibi olur).
  • Karışımın dörtte üçünü kağıt muffin kalıplarına dökelim.
  • Muffinleri fırına yerleştirdikten 5 dakika sonra fırının ayarını 180 dereceye indirelim.
  • Piştiğine emin olduğunuzda fırından çıkaralım.
Kaynak: Elle dergisi

19.9.07

Tohum Çimlendirme



Bundan bir yıl kadar önce sevgili Fethiye maş fasülyesini çimlendirmişti. Ben tere ve roka filizini ferahlık verdiği için çok seviyorum. Bir gün mutlaka evde kendim yapacağım bu çimlendirme işini diyeli bir yıldan fazla olmuş! En sonunda tohumları biyolojik ürünler satan bir markette bulabildim. Daha sonra Özgül ablanın da sitesinde görünce iştaha geldim ve başarıyla sonuçlanınca çok sevindim. Yazın yeğenimi sivrisineklerden korumak için pencerelere taktığımız plastik sineklikten artan tül parçalarını atmamıştım. Tohum paketinin üzerinde gerekli olan malzemelerin içinde plastik sineklik yazdığını görünce gülümsedim. Böyle bir amaç için kullanacağım aklımın köşesinden bile geçmezdi. Temizlik açısından aslında bu iş için tülbentten daha uygun malzeme bence.

Çimlenmiş tohumları ekmek arasında, salatalarda, süsleme olarak, soslarda, omlet veya pankeklerde kullanabilirsiniz.

Ne lazım?

Büyükçe bir cam kavanoz (ben salata kasesini kullandım), lastik, tül ya da tülbent bir de çimlendirmek istediğiniz tohum. Tohumlarınızın taneleri çok küçükse sık dokunmuş tül tercih etmek lazım.
Bir yemek kaşığı tohumdan epey çıkıyor. Tohumlar çimlendikten sonra fazla bekletmeyin. Mümkünse iki gün içinde tüketin. Ben içinde yonca, mercimek, çemenotu ve çin turp'u bulunan paketten satın almıştım.

Kaseye 1 kaşık tohum koyup üzerine bol su doldurun. Tülü üzerine örtüp lastiği geçirin. Karanlık bir yere yerleştirin (dolap içi olabilir) ki kendilerini toprak altında sansınlar. Altı saat sonra suyu döküp durulayın. Bir başka kabın üstüne ters çevirin tekrar karanlık bir yere kaldırın. Günde iki defa su doldurup çalkalayın. Suyunu süzdürün. Tohumların çeşidine göre çimlenme süresi 3 ile 5 gün arasında değişiklik gösterebilir. En son gün tohumları gün ışığına çıkarıp aynı işlemi yapın. Son gün tohumlar gün ışığını görünce uyanma zamanı gelmiş artık diyerek canlanırlar. Işığa kavuşmanın sevinciyle allanıp pullanırlar. Ertesi gün yeşermiş filizleri artık kullanma zamanı gelmiştir.

12.9.07

Dökme Tencere Ve Ekmek Pişirmek

Dökme tencerede kızartma ve ekmek daha güzel oluyormuş diye duymuştum. Ne zamandan beri bir dökme tencere almak istiyordum. Geçenlerde aldım fakat kullanım kılavuzu yoktu yanında. İnternette araştırma yaptım ve aşağıda yazdığım bilgilere eriştim. Tencere çok ağır benim bileklerim bu tencereyi kaldırmaya hiç müsait değiller! Ne kadar kullanabileceğim bilemiyorum. Fakat ilk olarak ekmek pişirdim ve harika oldu.

Dökme tencere ilk alındığında daha iyi sonuçlar elde edilebilmesi için bazı işlemlerden geçmeli. Tencereler mağazalarda paslanmaması için koruma maddesi ile kaplanıyormuş. İlk önce bu maddenin giderilmesi gerekiyor. Bir sünger ve bulaşık deterjanı ile tencereyi yıkayın ve kurulayın. Fırını 150 dereceye ayarlayın. Izgarasına alüminyum folyo serin. Tencereyi içi aşağıya gelecek şekilde fırına yerleştirin (kapağı varsa onu da yanına koyabilirsiniz). Yarım saat bekletin. Tencereyi çevirip onbeş dakika daha bekletin. Fırından çıkarıp kurulayın. Tencerenin içini ve dışını hindistancevizi yağıyla yağlayın. Yağlı bir et parçası ile de yapılabileceği yazıyor fakat kokusu pek hoş olmayabilir. Diğer sıvı yağlar da kullanılabilirmiş fakat en iyi gözenek kapatıcı olarak yine hindistancevizi yağı öneriliyor.
Tencereyi kağıtla silip tekrar yağlayın ve tekrar fırına koyup bir saat pişirin. Fırını kapatıp tencereyi içinde soğumaya bırakın. Tencere artık kullanıma hazırdır.

Püf noktaları

Tencereyi birden bire yüksek ısıya tabi tutmayın. Yavaş yavaş ısınmasını ve yavaş yavaş soğumasını sağlayın.
Kullanmadan önce hindistancevizi ile yağlayıp silin daha sonra hangi yağı kullanacaksanız onunla yemeğinizi pişirin.
Kullanım sonrası tencerenin içinde yemek bekletmeyin.
Tencereyi kullandıktan sonra hemen sıcak suyla yıkayın ve kurulayın. Daha sonra yağlayıp kaldırın.
Tencereyi kısık ateşte ocakta da kurutabilirsiniz.
Bulaşık makinasında yıkamayın.
Eğer tencereyi uzun süre kullanmayacaksanız kapağını aralıklı bırakın.

Artık ekmeğimin tarifini vermeye geldi sıra. Bu ekmeği içinde taze otlar kullandığım için oğlumun yemeyeceğini düşünmüştüm. Ekmeği gece geç bir vakitte pişirmeme rağmen oğlum yarısını yedi ve; "anne bu ekmek italyan pizzası gibi kokuyor" dedi.


Otlu Ekmek

4 fincan (4x220 ml) un (kepekli kullandım)
1 kaşık instant maya
1 kaşık tuz
bir kase taze adaçayı, biberiye ve kekik karışımı (doğranmış)
3 kaşık zeytinyağı
400 ml su
  1. Un, maya ve otları karıştırın. Su, ve yağı una ilave edin. Karışımı elastik bir kıvam elde edene kadar yoğurun. Ben mikserle 5-6 dakika yoğurdum.
  2. Yağladığınız bir tepsiye hamuru yerleştirin ve üzerini kapatın. Hamur iki katına çıkıncaya kadar bekletin. Hamuru elinizle alt-üst edip pişireceğiniz kaba yerleştirin. Ben içine yağlı kağıt koyduğum dökme tencereye yerleştirdim. Bir iki damla zeytinyağı ile üzerini yağlayın ve yarım saat daha dinlendirin. İsterseniz üzerine deniz tuzu ve biber serpebilirsiniz.
  3. Fırınınızı 200 deceye ayarlayın ve ekmeğinizi 30 dakika ya da iyice kızarana kadar pişirin.

6.9.07

Sıradaki Tarifler

Arşivde bekleyen tarifler. Bazılarını nasıl yapmıştım iyice düşünmem lazım! Bazı denemelerimin de fotoğraflarını bulamadım! Bu arada mikrodalga fırınım da bozuldu. Onu ne kadar çok kullandığımızı kaybedince anladık! Eşyanın esiri olmuşuz. Hayatımıza nasıl da sessizce giriverdiler. Onsuz birdenbire ne yapacağımızı şaşırdık. Her yok olanın ardından biraz üzülür daha sonra da her zaman olduğu gibi hayatın bize sunduklarına alışır gideriz. Ben bu kez üzülmedim. Kaybettiğim ve yerine bir yenisini koyamayacağım değerler varken bir eşyanın yokluğu beni ne kadar üzebilir, ne kadar yaralayabilir. Bakın fotoğraf makinam olmadan da günlüğümü sürdürebiliyorum. Oğlumun cep telefonu olduğu sürece tabi!



















4.9.07

Rezene Salatası

Rezene Salatası 
 2 portakal 2 kök rezene 2 küçük kırmızı soğan 100 gr. siyah zeytin tuz, biber 1-2 kaşık limon suyu 2-4 kaşık zeytinyağı Portakalları soyup ince ince dilimleyin, salata tabağına dizin. Rezeneyi de aynı şekilde dilim dilim doğrayıp dizin. Halka halka kestiğiniz soğanları da rezenelerin üzerine dizin. Tuz, biberi serpin. Son olarak limon suyu ve zeytinyağı gezdirin.